Çocuk ve Oyun İlişkisi

Çocuk ve Oyun İlişkisi

“Yetişkinler dertlerini konuşarak, çocuklar ise oyun oynayarak dile getirir.”

Her çocuk oyun oynamak ister. Bu çocuk olmanın bir gereğidir. İşe gitmek, çalışmak yetişkinler için nasıl bir anlam ifade ediyorsa oyun da çocuklar için aynı anlama gelmektedir. Çocuk gelişimi açısından gelişimin devam etmesi ve sağlıklı büyüme için oyunlara önem verilmelidir.

Gelişimsel dönemlere göre çocukların oyun oynama şekillerinde de değişiklikler görülebilir. Örneğin çocuklar, bebeklik dönemlerinde daha çok bireysel uğraşları tercih ederlerken ilerleyen dönemde daha sosyal olabilecekleri ve birlikte oynayabilecekleri oyun ve uğraşları tercih etmektedir. Dolayısıyla çocuklara oyun oynatırken veya bu anlamda yönlendirme yaparken gelişimsel sürecini bilerek davranmak daha pozitif sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Burada elbette çocuklarla oynanabilecek oyunlar konusunda da bilgi sahibi olmak faydalı olabilir.

Birçok ebeveyn, çocuklarının oynadıkları oyunu kontrol etmekte ve gelişimine katkı sağlayabilecek çocuk oyunları oynamasını istemektedir Burada çocuk oyunları açısından birikime sahip olmak önemlidir. Bu bazen zeka oyunları, bazen beceri oyunları olabilir. Ancak içinde bulunduğumuz dönem itibariyle belirli bir yaştan sonra çocukların teknolojik araçlara tepkisiz kalması mümkün olmamakta; bu çocuk oyunları arasından tercih yaparken teknolojik araçlardan da oynanabilecek oyunları tercih etmektedirler.

Oyun ve çocuğun birbirinden ayrılmaması ve hatta uzak dahi kalmaması gerekmektedir. Çünkü çocuğun oyun oynaması, gelişiminde oldukça ciddi bir öneme sahiptir. Pedogoji Derneği tarafından bir çalışmada da oyunun çocuklar için önemine değinilmiştir. Örneğin, çocukların oyun oynayarak bedenlerini hareket ettirmeleri, çeşitli uzuvlarını kullanmaları sonucunda motor becerilerinin gelişebileceği söylenmektedir. Oyunlar aracılığı ile toplumsal kuralların benimsenebileceği; sıra beklemek, kurallara uyum sağlamak, kendini ifade etmek ve başkalarının haklarına saygı duymak gibi sosyal becerilerin de ilk tohumları oyunlar aracılığı ile atılabilmektedir. Oyunlar bilişsel anlamda da oldukça kritik bir rol oynamaktadır.

Çocuklar İçin Oyun Ne Anlama Gelir ?

Çocuklar oyunun gereklerini yerine getirebilmek yani oyunu kazanabilmek, bitirebilmek için planlama ve çeşitli hesaplamalar yapar. “Nasıl” sorusuna ilişkin çeşitli düşünsel faaliyetlerde bulunur. Bu ise düşünsel gelişim açısından oldukça önemlidir. Saklanabilecek daha iyi bir yer bulmak, topa daha hızlı vurabilmeyi hedeflemek bu planlama sürecinde yer alan bazı düşünsel faaliyetlerdir. Oyun duygusal anlamda da oldukça sağlıklı bir gelişim kaynağıdır. Zira oyun içerisinde kazanma, kaybetme ve başarısızlık vardır. Bu duyguları deneyimlemek, başka çocukların bu duygularını nasıl deneyimlediğini gözlemlemek; hem duyguların ifade edilmesi noktasında önemli bir başlangıç hem de empatik süreçlerin gelişmesi adına kritik bir girişimdir. Çocuklar oyunlar aracılığı ile çeşitli rollere girmektedir. Örneğin bir oyunda aşçı, bir oyunda futbolcu, bir oyunda ise doktor olabilmektedir. Bu anlamda minik bir hayat provası da yapmaktadır. Oyun oynamanın burada bahsedilen ve bahsedilmeyen birçok faydası bulunmaktadır. Ancak en önemli faydalarından birisi oyunun iyileştirici bir etkisinin bulunmasıdır. Çocuklar oyun içerisinde öfkelerini ve enerjilerini boşataltabilmektedirler. Aynı zamanda hissettikleri olumsuz duyguları da oyunlar aracılığı ile ifade edebilmektedirler.

Oyun oynamak bir çocuk için vazgeçilmesi ciddi problemlere neden olabilecek bir öneme sahiptir. Ancak hem teknolojik gelişmeler ve hızla artan şehirleşme sebebiyle oyun oynanabilecek alanların azalması ve oyun sahalarının artık sanallaşmaya başlaması, çocukların gelişiminde kritik rolü olan oyunların, gelişimsel süreçlere ket vurabilecek aşamaya gelmesine neden olabilmektedir.

Çocuklara oyun oynatmak; tabletten, telefondan veya bilgisayardan bir oyun sitesini açarak orada kendi başına vakit geçirmesini sağlamak anlamına gelmemektedir. Amaç oyun ile çocuk gelişimi için bir şeyler yapmaktır Oyun ile baştan savmak olmamalıdır.